Saturday, November 26, 2022
3. Ulusal Fıtık Kongresi
Alzheimer Derneği
Sunday, November 20, 2022
Tıp Öğrencileri Araştırma Yarışması
18. Ulusal Cerrahi Kongresi Mayıs 2012
Downhill Varisleri ve Guatr Birlikteliği PB-270
Emre Karaahmetli, Murat Akın, Mehmet Eren Yüksel, Alp Yıldız, Orhan Aslan, Orhan Bayram
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Aksiller Anjiyofolliküler Lenfoid Hiperplazi (Castleman Hastalığı) PB-691
Murat Akın, Emre Karaahmetli, Mehmet Eren Yüksel, Barış Turhan, Niyazi Kanberli, Pınar Uyan Göçün
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı
Amaç: Castleman hastalığı nadir görülen ve etyolojisi açık olmayan bir hastalıktır. Hastalık lenf nodu bulunan tüm bölgelerden köken alabilmekle beraber, %86 hastalık mediastende veya abdomende görülür. Bu olgu sunumunda aksiller yerleşimli Castleman hastalığı sunulmaktadır.
Gereç ve Yöntem: 35 yaşında erkek hasta sol koltuk altında farkettiği kitle ile başvurdu. Hastanın öyküsünde 6 yıl önce sol aksilladan 3*3 cm lik kitle eksizyonu yapıldığı ve patoloji sonucunun Castleman hastalığı olduğu öğrenildi. Fizik muayenesinde sol aksillda konglomere tarzda 8*10 cm boyutunda yumuşak kıvamda ağrısız kitle palpe edildi.
Bulgular: Aksiller ultrasonografi ve torakoabdominal tomografide aksilladaki kitle dışında ek patoloji tespit edilmedi. Hastaya nüks Castleman hastalığı ön tanısıyla aksiller diseksiyon yapıldı. Patoloji sonucu hyalen vasküler tip olarak geldi.
Tartışma ve Sonuç: Castleman hastalığı 1956 yılında Benjamin Castleman tarafından tanımlanmıştır. Lenf nodu bulunan her yerden köken alabilen hastaların en sık görüldüğü yerler, olguların yaklaşık üçte ikisi mediastinal ve üçte biri intrabdominal bölgedir. Histopatolojik olarak hastalık hiyalin vasküler, plazma hücreli ve mikst tip olarak 3 ana başlıkta incelenir. Klinik olarak ise lokalize ve jeneralize iki ana tipi mevcuttur. Lokalize tipte cerrahi rezeksiyonla kür sağlanabilirken, jeneralize tip hastalık kemoterapi gerektirebilmekte, enfeksiyöz komplikasyonlar ve Kaposi sarkomu, lenfoma gibi malign tümör riski nedeni ile ölümcül seyredebilmektedir. Histolojik tipin belirlenmesinin ardından zaman kaybedilmeden klinik tip belirlenerek cerrahi ve adjuvan tedaviler planlanmalıdır. ---
Memenin Nodüler Psödoanjimatöz Stromal Hiperplazisi: Olgu Sunumu PB-693
Osman Kurukahvecioğlu, Emre Karaahmetli, Güldal Yılmaz, Mehmet Eren Yüksel, Özhan Çetindağ, Aydın Yavuz, Murat Akın
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı
Wednesday, November 16, 2022
Uluslararası Sağlık Bilimleri ve Yaşam Kongresi
Uluslararası Sağlık Bilimleri ve Yaşam Kongresi’nin altıncısını 2-5 Mart 2023 tarihleri arasında Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde gerçekleştirileceğini duyurmaktan ve sizleri bu bilimsel toplantıya davet etmekten onur duymaktayız.
Saturday, November 05, 2022
C-reactive protein/albumin ratio to predict perforation in appendicitis
DOI: 10.26355/eurrev_202211_30366
C-reactive protein/albumin ratio greater than 7.1 is a good candidate to be used as an inflammation biomarker to predict perforation in appendicitis
M.E. Yuksel, N. Ozkan, E. Avci
Intensive Care Unit, Yıldırım Beyazıt University School of Medicine, Ankara, Turkey. doctormehmeteren@yahoo.com
OBJECTIVE: We aimed at identifying novel biomarkers to predict perforation in patients with acute appendicitis.
PATIENTS AND METHODS: Medical records of patients who underwent appendectomy due to acute appendicitis were reviewed. Complete blood count and biochemistry panel results of these patients were analyzed. This study included 58 patients, 42 (72.4%) male and 16 (27.6%) female. The mean age of the patients was 33.8±14.1 years (range: 18-75). 49 (84.5%) patients had non-perforated acute appendicitis. Perforated acute appendicitis was observed in 9 (15.5%) patients.
RESULTS: Patients with perforated appendicitis had higher appendiceal diameter, C-reactive protein (CRP) level, CRP/albumin and monocyte/lymphocyte (M/L) compared to patients with non-perforated appendicitis. Moreover, patients with perforated appendicitis had lower lymphocyte count than those with no perforation. Sensitivity rates of appendiceal diameter, CRP level, CRP/Albumin and M/L for perforated appendicitis were similar (89%). However, the most specific biomarker for perforation was CRP/albumin (87.8%), followed by CRP (85.7%), M/L (63.3%) and appendiceal diameter (57.1%). Patients with CRP/albumin>7.1, CRP>32.7 mg/L, M/L>0.44 and appendiceal diameter>9.8 mm were most likely to have appendiceal perforation.
CONCLUSIONS: We suggest that CRP/albumin, CRP, M/L, appendiceal diameter and lymphocyte count can be used to predict perforation in patients with acute appendicitis. However, the most specific inflammation biomarker indicating perforated acute appendicitis is CRP/Albumin>7.1.
Free PDF Download