Friday, July 25, 2014
Pilonidal Sinüs
Doktorumuzla Sohbetler
Sevgili
okurlarımız, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Eren Yüksel bu hafta Devrek
Devlet Hastanesi’nde çalışmaya başladı. Bilgisi, tecrübesi, güleryüzlülüğü ve
yardımseverliği ile kısa sürede hem meslektaşlarının hem de hastalarının
takdirini kazanan Dr. Mehmet Eren Yüksel ile “Doktorumuzla Sohbetler” başlığı
altında söyleşiler yapmaya karar verdik. Bu söyleşilerde hastanemizde yapılan
ameliyatlar, tıptaki son gelişmeler ve yeni tibbi tekniklerden bahsedeceğiz.
Aşağıda siz okurlarımızla ilk söyleşimizi paylaşmak istiyoruz.
Mehmet Eren Hocam, bize kıl dönmesi (pilonidal sinüs)
hakkında bilgi verir misiniz?
MEY: Pilonidal sinüs yani kıl dönmesi, kalçaların
arasında kuyruk sokumunun üzerinde bulunan, dışarıdan bakıldığında küçük
delikçikler olarak görülen,
yuvacıklardır. Zaten pilo kıl, nidus da yuva demektir. Bu yuvalarda
kıllar birikmektedir. Birçok hasta, bu küçük delikçiklerden akıntı olduğundan
şikayet etmektedir.
Bu hastalığın sebebi nedir?
MEY: Kuyruk sokumu bölgesindeki kılların varlığı, o
bölgedeki oksijenin yetersizliği ve genetik gibi birçok faktörün bu hastalığa
neden olabildiği söylenmektedir.
Kıl dönmesi yani pilonidal sinüs hastalığının
tedavisi var mı?
MEY: Pilonidal sinüs hastalığının tedavisinde birçok
cerrahi yöntem mevcuttur. Fistülotomi ve küretaj, marsupializasyon, eksizyon ve
primer kapama, cleft lift ve modifiye Limberg flep ile onarım gibi birçok ameliyat tekniği mevcuttur. Bütün
bu ameliyatlardaki amaç hastalıklı bölgenin çıkarılmasıdır. Öte yandan,
kristalize fenol ile de pilonidal sinüs tedavisi yapılabilmektedir.
Yani ameliyat olmadan da kıl dönmesi tedavisi
yapılabilir mi?
MEY: Evet, yapılabilir. Kuyruk sokumunda görülen küçük
delikçiklere kristalize fenol denilen madde uygulanarak pilonidal sinüs
hastalığının tedavisi yapılabilir.
Mehmet Eren Hocam bu çok güzel bir haber. Kıl
dönmesinde fenol tedavisini hastanemizde uyguluyor musunuz?
MEY: Öncelikle pilonidal sinüs (kıl dönmesi) şikayeti
olan hastaları muayene etmemiz lazım. Bazen pilonidal sinüs başka hastalıklarla
karışabiliyor. Uygun hastalarda fenol tedavisini başarıyla uyguluyoruz.
Fenol tedavisi yapmak ne kadar sürüyor?
İşlem yaklaşık 15 dakika sürüyor. Tedavi sonrası hastalar
günlük hayatlarına ve işlerine devam edebiliyorlar.
Mehmet Eren Hocam, kıl dönmesi şikayeti olan
hastalarımız size nasıl ulaşabilirler?
MEY: Devrek Devlet Hastanesi’nde hafta içi her gün genel cerrahi polikliniğinde bize
ulaşabilirler. Hastalarımızın muayenesini yaptıktan sonra, hastalarımızla
oturup mevcut tedavi olanaklarını ayrıntılı olarak konuşuyoruz ve hastalarımız
için en uygun tedavi yöntemini birlikte belirliyoruz.
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz.
MEY: Rica ederim. Hastalarımızı en kısa zamanda
iyileştirip memnun edebilirsek ne mutlu bize.
Kalp ve Damar Hastalıkları
Kalp ve Damar Hastalıkları Riskini %80’den Fazla Azaltmak
İçin Yöntemler
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2013
yılı verilerine göre kalp ve damar hastalıkları Türkiye’de ve dünyada ölümlerin
başlıca sebebidir*. Birçok kardiyovasküler hastalık sigara içilmesi, sağlıksız
beslenme, şişmanlık, fiziksel aktivitenin azlığı, yüksek kan basıncı, diyabet
ve kan yağlarının yükselmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Dünyada 2008 yılında
17.3 milyon kişi kardiyovasküler hastalıklardan ölürken, bu sayının 2030 yılında
23.3 milyona yükselmesi beklenmektedir. Böyle önemli bir sağlık sorununun önlenebilmesi
ve tedavi edilebilmesi için bilim insanları çalışmalarını sürdürmektedir.
Söz konusu bilim insanlarından Prof.
Wald ve Prof. Law Temmuz 2003’te İngiliz Tıp Mecmuası’nda (British Medical
Journal) bu konu ile ilgili bir makale yayımladılar**. İki bilim insanı kalp ve
damar hastalıkları riskini %80’den fazla azaltacak bir yöntem geliştirdiklerini
dünyaya ilan ettiler. Söz konusu iki bilim insanının cevabını bulmaya
çalıştıkları soru şuydu: “Acaba her gün sadece bir kez alınacak vitamin ve ilaç kombinasyonu ile kalp ve damar hastalıklarının engellenmesi
mümkün olur mu?”. Bu vitamin ve ilaç kombinasyonunun dozu öyle ayarlanmalıydı
ki bu ilaçların insanlarda yan etkisi olmamalıydı. Aynı zamanda bu vitamin ve
ilaç kombinasyonu, dört kardiyovasküler hastalık risk faktörünü de (düşük
yoğunluklu lipoprotein kolesterol - LDL’yi, kan basıncını, kanda serum
homosistein düzeyini ve trombosit fonksiyonlarını) azaltmalıydı. Bu sorunun
cevabını bulabilmek için Wald ve Law bu konu ile ilgili yayınlanmış çalışmaları
taradılar ve taradıkları çalışmaların sonuçlarını karşılaştırdılar. Özellikle,
daha önce yayımlanan makalelerdeki tedavilerin iskemik kalp hastalıklarını,
felç olma oranlarını azaltıp azaltmadıklarını ve insanların ömürlerini uzatıp
uzatmadığını araştırdılar. Sonuç olarak ismini Polypill (Çoklu-Hap) koyduları
bir ilaç ve vitamin birleşiminin kalp ve damar hastalıkları riskini %80’den
fazla azalttığını iddia ettiler.
Polypill
/ Çoklu-Hap:
-Statin
Grubundan Bir Kolesterol İlacı: Atorvastatin: günlük 10 mg veya Simvastatin:
günlük 40 mg
-Kan
Basıncını Düşüren Üç İlaç: Tiazid, Beta-Blokör ve ACE inhibitörü
-Folik
Asit: 0.8 mg
-Aspirin:
75 mg
Wald ve Law ilan ettikleri bu
formülü 55 yaşından sonra kullananların üçte birinin iskemik kalp hastalığı
olmadan ortalama 11 yıllık bir yaşam süresine kavuşacaklarını iddia ettiler.
Söz konusu ilaç ve vitamin kombinasyonunun kalp damar hastalıkları olan bütün
hastalar ve sağlıklı olmasına rağmen 55
yaş üzerinde olan kişiler tarafından
kullanılmasının kalp krizini ve felci büyük ölçüde engelleyeceğini
belirttiler.
Bilim dünyasında bu makalenin
sonuçlarını olumlu bulanların yanısıra bu iddialara itiraz edenler de oldu. Bu
makaleye itiraz edenler, çalışmada kullanılan ilaçların ve vitaminlerin beraber
kullanıldıklarında etkileşip etkileşmediklerine bakılmadığını ve söz konusu ilaç-vitamin
kombinasyonlarının uzun dönem etkilerinin incelenmediğini iddia ettiler***.
Bunun yanı sıra erkeklerde, kadınlarda ve farklı ırklarda bu ilaçların
etkilerinin ayrı ayrı araştırılması gerektiğini belirttiler.
Beş adet ilaç ve bir adet vitamin birleşiminden oluşan ve
günde sadece bir kez alınan bir formülün kalp krizlerini ve felçleri yaklaşık
%80 oranında engelleyebileceğini iddia eden bu makalenin yayımlanmasının ve
yukarıda bahsedilen tartışmaların başlamasının üzerinden 11 sene geçti. Son
olarak Ocak 2014’te Wiley ve Fuster
Global Sağlık Yıllıkları Mecmuası’nda “Kardiyovasküler Hastalıkların
Engellenmesinde Çoklu-Hap Konsepti” başlıklı makaleyi yayınlayarak konuyu
tekrar gündeme taşıdılar***. Yazarlar,
kalp ve damar hastalıklarının dünyada çok yaygın olduğunu, kardiyovasküler
hastalık riskini azaltabilecek bazı ilaç kombinasyonlarının piyasada mevcut
olduğunu, ancak söz konusu ilaç kombinasyonları üzerindeki çalışmaların hala
devam ettiğini belirttiler.
Biz de Türkiye’de çok sık görülen kalp-damar
hastalıklarının önlenmesi hakkındaki son gelişmeleri ve tartışmaları
okurlarımızla paylaşmak istedik.
*Dünya Sağlık Örgütü, WHO, Tem. 2014 . (http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs317/en/)
**Wald NJ, Law MR. Kardiyovasküler Hastalık Riskini %80’den Fazla
Azaltmak İçin Bir Strateji, 2003. (A strategy to reduce cardiovascular
disease by more than 80%. BMJ. 2003 Tem 28;326(7404):1419.)
***Shane Ellison. Kolesterol Düşürü İlaçlar Hakkında
Saklanan Gerçekler, 2006. (Hidden Truth About Cholesterol – Lowering Drugs.)
****Wiley B, Fuster V. Kardiyovasküler Hastalıkların
Engellenmesinde Polypill Kavramı, 2014.(The Concept of the Polypill in the
Prevention of Cardiovascular Disease. Ann Glob
Health. 2014 Ocak- Şubat;80(1):24-34.)
Not: Yukarıdaki metin okurları bilgilendirme amacıyla yazılmış olup,
herhangi bir hastalığı tedavi amacı içermemektedir. Okurların mutlaka
doktorlarının tavsiyelerine uymaları ve yalnızca doktorlarının reçete ettikleri
ilaçları kullanmaları önerilir.
Subscribe to:
Posts (Atom)