DOSTLUK İÇİN
“Japonlar çok çalışkandır.” derdi ilkokul
öğretmenim. Hayatımda hiç Japon görmemiştim ama Japonlar’a sempati duyuyordum.
Ben de onlar gibi çok çalışkan olmalıydım.
***
Ertuğrul Fırkateyni’nin 1890 yılında Japonya’yı
ziyaretinin üzerinden yıllar geçti ama Türk ve Japon uluslarının yakınlaşması
ve dostluğu yıllar geçtikçe daha da pekişti.
Türkiye’nin Ağustos 1924’te Japonya
tarafından diplomatik olarak tanınmasından sonra Mart 1925’te Türkiye’de Japon
Elçiliği, Temmuz 1925’te de Japonya’da Türk Elçiliği açıldı. 1957’de iki ülke
karşılıklı vize muafiyeti anlaşmasını imzaladı. Bu sayede her iki ülkenin
vatandaşları birbirini daha yakından tanıma fırsatını buldu. Türk-Japon
ilişkileri 1983 yılında Japonya Dış İşleri Bakanı Şintaro Abe’nin Türkiye
ziyareti ile yeni bir ivme kazandı. İki ülke arasındaki ticaret ve teknik
işbirliğinin yanı sıra kültürel faaliyetlerde de büyük atılımlar oldu. 1985
yılında Tsukuba’da düzenlenen uluslararası fuara katılan Türkiye’nin Türk
kültürünü tanıtmak için açtığı sergiden bir yıl sonra Japon Prensi ve Prensesi’nin
Türkiye ziyaretleri ile başlayan Japon Haftası etkinlikleri ile Japon kültürü
de Türk Halkı’na tanıtıldı. Artan kültürel faaliyetler doğrultusunda 1988
yılında Topkapı Sarayı hazinelerinin bir kısmı Tokyo, Osaka ve Shimonoseki’de
sergilendi. Mayıs 1998’de Ankara’da Türk-Japon Kültür Derneği’nin açılmasıyla
daha sonra yapılacak birçok etkinliğin de temelleri atılmış oldu.
Her ikisi de Ural-Altay dil ailesine
dahil olan Türkçe ve Japonca’nın öğretilebilmesi için çeşitli kuruluşlar da
kuruldu. Türkiye’de ilk Japonca dil eğitimi 1976 yılında kurulan Türk-Japon
Kadınları Dostluk ve Kültür Derneği tarafından açılan Japonca kursunun
açılmasıyla başlamıssa da 1986 yılında Ankara Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
bünyesinde kurulan Japon Dili ve Edebiyatı bölümünün açılması ile geniş
kitlelere ulaşıldı.
Dostlar zor zamanlarda da birbirine
yardım eli uzattı. Türkiye Kobe depreminde Japonya’nın acısını paylaşırken,
1999 Marmara Depremi sonrasında Japonya afet yardım sağlık ekiplerini Türkiye’ye
gönderdi. Japon sağlık ekibinin özverili çalışmaları iki ülkenin iyi günde de
kötü günde de birlikte olduklarını ispatladı.
1990 yılında Türkiye ve Japonya
ilişkilerinin yüzüncü yılını kutladılar.
Bugün Türkiye’de Japonca öğrenmek her
zamankinden daha fazla rağbet görüyor. Gelişen kültürel ve ticari ilişkiler
çerçevesinde her gün daha çok kişi Japonca öğrenmek için kurslara kayıt oluyor,
üniversite sınavında Japon Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü tercih ediyor. Her iki
dilin söz diziminin benzer olması da Japonca’yı öğrenmek isteyenlere çok büyük
kolaylık sağlıyor. Küçük çocuklar Japon çizgi filmlerine bayılıyor ve büyüyünce
Pokemon olmak için hayaller kuruyorlar. Türk gençleri Japon savaş sanatı
aikidoyu öğrenmek için spor salonlarını dolduruyorlar. Spor iki ülkenin
dostluğunu daha da pekiştiriyor. Hala sohbetlerde 2002 Dünya Kupası’nda
Japonların centilmenliğinden ve organizasyon becerisinden bahsediliyor.
Kafelerde go adlı strateji oyunu oynanıyor. Ankara’daki Türk-Japon Kültür
Derneği’nde go günleri düzenleniyor. Sayıları giderek artan suşi restoranlarında
Türkler Japon damak tadını tanıyorlar. Karaoke barlarda şarkı söyleyerek
rahatlayan Türkler güne daha zinde başlıyorlar.
Japonya-Türk Öğrenciler Derneği Japonya’da
eğitim gören Türk gençleri arasında dayanışmayı ve Japonlarla kaynaşmayı
sağlıyor. Japonya Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği burslar ile Japonya’da
eğitim gören birçok bursiyer yurda dönünce yeni teknikleri ve uygulamaları
bilimsel alanda değerlendiriyor. Bilgi paylaşıldıkça daha da büyüyor,
gelişiyor.
Etkileşim sanatta da devam ediyor.
Japonya’da 46.sı düzenlenen Japonya konulu kısa film yarışmasında yapımcılığını
Umut Film’den Üstün Karabol’un yaptığı ve Artun Eres’in yönettiği “Hiroshige ve
Hokusai’de Mevsimler” adlı film ikinciliğini kutluyor.
Her yıl birçok Türk turist Japonya’ya
giderken birçok Japon da Türkiye’ye tatile geliyor. Kapadokya’daki peri
bacaları güleryüzlü Japonlarla dolup taşıyor.
***
2003 yılı Japonya’da Türk Yılı olarak
kutlanıyor. Türkler de Japonlar da çalışkanlar. Hem de çok çalışkanlar. Yeni
ufuklar için çalışıyorlar. Dostluk için çalışıyorlar.
Mehmet Eren YÜKSEL
Kompozisyon 1.lik ödülü
No comments:
Post a Comment