Saturday, January 06, 2018

Dostluk İçin

DOSTLUK İÇİN

“Japonlar çok çalışkandır.” derdi ilkokul öğretmenim. Hayatımda hiç Japon görmemiştim ama Japonlar’a sempati duyuyordum. Ben de onlar gibi çok çalışkan olmalıydım.

***

Ertuğrul Fırkateyni’nin 1890 yılında Japonya’yı ziyaretinin üzerinden yıllar geçti ama Türk ve Japon uluslarının yakınlaşması ve dostluğu yıllar geçtikçe daha da pekişti.

Türkiye’nin Ağustos 1924’te Japonya tarafından diplomatik olarak tanınmasından sonra Mart 1925’te Türkiye’de Japon Elçiliği, Temmuz 1925’te de Japonya’da Türk Elçiliği açıldı. 1957’de iki ülke karşılıklı vize muafiyeti anlaşmasını imzaladı. Bu sayede her iki ülkenin vatandaşları birbirini daha yakından tanıma fırsatını buldu. Türk-Japon ilişkileri 1983 yılında Japonya Dış İşleri Bakanı Şintaro Abe’nin Türkiye ziyareti ile yeni bir ivme kazandı. İki ülke arasındaki ticaret ve teknik işbirliğinin yanı sıra kültürel faaliyetlerde de büyük atılımlar oldu. 1985 yılında Tsukuba’da düzenlenen uluslararası fuara katılan Türkiye’nin Türk kültürünü tanıtmak için açtığı sergiden bir yıl sonra Japon Prensi ve Prensesi’nin Türkiye ziyaretleri ile başlayan Japon Haftası etkinlikleri ile Japon kültürü de Türk Halkı’na tanıtıldı. Artan kültürel faaliyetler doğrultusunda 1988 yılında Topkapı Sarayı hazinelerinin bir kısmı Tokyo, Osaka ve Shimonoseki’de sergilendi. Mayıs 1998’de Ankara’da Türk-Japon Kültür Derneği’nin açılmasıyla daha sonra yapılacak birçok etkinliğin de temelleri atılmış oldu.

Her ikisi de Ural-Altay dil ailesine dahil olan Türkçe ve Japonca’nın öğretilebilmesi için çeşitli kuruluşlar da kuruldu. Türkiye’de ilk Japonca dil eğitimi 1976 yılında kurulan Türk-Japon Kadınları Dostluk ve Kültür Derneği tarafından açılan Japonca kursunun açılmasıyla başlamıssa da 1986 yılında Ankara Üniversitesi Edebiyat Fakültesi bünyesinde kurulan Japon Dili ve Edebiyatı bölümünün açılması ile geniş kitlelere ulaşıldı.

Dostlar zor zamanlarda da birbirine yardım eli uzattı. Türkiye Kobe depreminde Japonya’nın acısını paylaşırken, 1999 Marmara Depremi sonrasında Japonya afet yardım sağlık ekiplerini Türkiye’ye gönderdi. Japon sağlık ekibinin özverili çalışmaları iki ülkenin iyi günde de kötü günde de birlikte olduklarını ispatladı.

1990 yılında Türkiye ve Japonya ilişkilerinin yüzüncü yılını kutladılar.

Bugün Türkiye’de Japonca öğrenmek her zamankinden daha fazla rağbet görüyor. Gelişen kültürel ve ticari ilişkiler çerçevesinde her gün daha çok kişi Japonca öğrenmek için kurslara kayıt oluyor, üniversite sınavında Japon Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü tercih ediyor. Her iki dilin söz diziminin benzer olması da Japonca’yı öğrenmek isteyenlere çok büyük kolaylık sağlıyor. Küçük çocuklar Japon çizgi filmlerine bayılıyor ve büyüyünce Pokemon olmak için hayaller kuruyorlar. Türk gençleri Japon savaş sanatı aikidoyu öğrenmek için spor salonlarını dolduruyorlar. Spor iki ülkenin dostluğunu daha da pekiştiriyor. Hala sohbetlerde 2002 Dünya Kupası’nda Japonların centilmenliğinden ve organizasyon becerisinden bahsediliyor. Kafelerde go adlı strateji oyunu oynanıyor. Ankara’daki Türk-Japon Kültür Derneği’nde go günleri düzenleniyor. Sayıları giderek artan suşi restoranlarında Türkler Japon damak tadını tanıyorlar. Karaoke barlarda şarkı söyleyerek rahatlayan Türkler güne daha zinde başlıyorlar.

Japonya-Türk Öğrenciler Derneği Japonya’da eğitim gören Türk gençleri arasında dayanışmayı ve Japonlarla kaynaşmayı sağlıyor. Japonya Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği burslar ile Japonya’da eğitim gören birçok bursiyer yurda dönünce yeni teknikleri ve uygulamaları bilimsel alanda değerlendiriyor. Bilgi paylaşıldıkça daha da büyüyor, gelişiyor.

Etkileşim sanatta da devam ediyor. Japonya’da 46.sı düzenlenen Japonya konulu kısa film yarışmasında yapımcılığını Umut Film’den Üstün Karabol’un yaptığı ve Artun Eres’in yönettiği “Hiroshige ve Hokusai’de Mevsimler” adlı film ikinciliğini kutluyor.

Her yıl birçok Türk turist Japonya’ya giderken birçok Japon da Türkiye’ye tatile geliyor. Kapadokya’daki peri bacaları güleryüzlü Japonlarla dolup taşıyor.

***

2003 yılı Japonya’da Türk Yılı olarak kutlanıyor. Türkler de Japonlar da çalışkanlar. Hem de çok çalışkanlar. Yeni ufuklar için çalışıyorlar. Dostluk için çalışıyorlar.


                                                                                                             Mehmet Eren YÜKSEL

                                                                                                           Kompozisyon 1.lik ödülü


No comments: