Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. Uluslararası / 4. Ulusal Sağlık Hizmetleri Kongresi,
10-12 Haziran 2022, https://www.inhsc.org/
1- Sözlü Bildiri: Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Mekanik Ventilatöre Bağlı Entübe Hastalarda İki Saat Spontan Solunum Denemesi Sonunda Ölçülen Hızlı Sığ Solunum İndeksi Ekstübasyon Başarısı Hakkında Fikir Verebilir
2- Sözlü Bildiri: Recurrence Rates After Modified Limberg Flap Procedure For The Treatment Of Pilonidal Disease Vary Between 0%-10%: Why Is There Such A Big Difference Within Recurrence Rates?
YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE YATAN MEKANİK
VENTİLATÖRE BAĞLI ENTÜBE HASTALARDA İKİ SAAT SPONTAN SOLUNUM DENEMESİ SONUNDA
ÖLÇÜLEN HIZLI SIĞ SOLUNUM İNDEKSİ EKSTÜBASYON BAŞARISI HAKKINDA FİKİR VEREBİLİR
Mehmet
Eren Yüksel, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp
Fakültesi, Yoğun Bakım Bilim Dalı, Ankara. e-posta: doctormehmeteren@yahoo.com
Ahmet
Bilal Kandemir, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Yoğun Bakım
Bilim Dalı, Ankara. e-posta: dr.bilal84@gmail.com
Özet:
Yoğun bakım ünitesinde yatan entübe hastaların mekanik ventilatörden ayrılmasını (weaning) ve ekstübasyon sonuçlarını tahmin etmek için tıbbi literatürde en çok kullanılan parametre solunum hızının tidal hacime (f/VT) oranı olarak tanımlanan Hızlı Sığ Solunum İndeksi’dir. (RSBI). Hasta spontan solunum denemesini başarıyla geçtiğinde "weaning başarısı”ndan ve hasta spontan solunum denemesinden sonra ekstübe edildiğinde ve sonraki 48 saat içinde yeniden entübe edilmediğinde "ekstübasyon başarısı”ndan bahsedilebilir (Baptistella ve ark.., 2018). RSBI’nin 105’in altında olmasının başarılı bir weaning’i tahmin etmede iyi bir belirteç olduğu bildirilmiştir (MacIntyre ve ark., 2001). Ancak, başarılı bir şekilde ekstübe edilen hastalarda RSBI'nin 50 civarında olduğunu, ekstübasyon sürecinde başarısız olanlarda RSBI'nin 80 civarında olduğunu belirten yayınlar da mevcuttur (Upadya ve ark., 2005; Savi ve ark., 2012).
Chatila ve ark. (1996) spontan solunum denemesinin başlangıcında ölçülen RSBI'nin sonuçla korele olmadığını, ancak 30 ila 60 dakikalık spontan solunum denemesinde ölçülen RSBI'nin, weaning sonucunu daha iyi öngördüğünü bildirmiştir. Kuo ve ark. (2006) da 1 dakikalık spontan solunum denemesinde başarılı ve başarısız iki grup arasında RSBI'de fark olmadığını, ancak 120. dakikada RSBI’nin ekstübasyon başarısızlığı olan hastalarda anlamlı olarak daha yüksek olduğunu bildirmiştir. Segal ve ark. (2010) RSBI’yi 2 saatlik spontan solunum denemesi sırasında her 30 dakikada bir ölçmüştür. İlk RSBI’nin, ekstübasyon başarısı ve ekstübasyon başarısızlığı gruplarında benzer olduğunu saptamışlardır, ancak RSBI değeri ekstübasyon başarısız olan grupta zamanla artarken, ekstübasyon başarılı olan grupta RSBI değişmemiş veya azalmıştır. Mevcut bilgilerin ışığında iki saat spontan solunum denemesi sonunda ölçülen RSBI değerinin ekstübasyon başarısı hakkında klinisyene daha doğru fikir vereceğini düşünüyoruz.
Anahtar Sözcükler: Ekstübasyon,
Mekanik Ventilatör, Yoğun Bakım
RECURRENCE
RATES AFTER MODIFIED LIMBERG FLAP PROCEDURE FOR THE TREATMENT OF PILONIDAL
DISEASE VARY BETWEEN 0%-10%: WHY IS THERE SUCH A BIG DIFFERENCE WITHIN
RECURRENCE RATES?
Mehmet Eren Yüksel,
Ankara Yıldırım Beyazıt University School of Medicine, Intensive Care Unit,
Ankara, Turkey
e-mail: doctormehmeteren@yahoo.com
Abstract:
Introduction: Modified
Limberg flap technique is applied for the treatment of pilonidal disease.
Aim: We
aimed to determine recurrence rates after modified Limberg flap procedure.
Method:
A Pubmed search between 2009-2021 was performed in order to identify studies
reporting complications and recurrence rates after modified Limberg flap procedure
for the treatment of pilonidal disease. Nineteen studies were identified.
Results:
Recurrence rates after modified Limberg flap procedure were 5.4% (Can et al.,
2010), 0.97% (Akin et al., 2010), 10% (Aren et al., 2010), 1.67% (Elshazly et
al., 2011), 4.2% (Kaya et al., 2012), 0% (Karaca et al., 2012), 2.8% (Ahmed et
al., 2013), 3% (Bessa et al., 2013), 3.3% (Shabbir et al., 2014), 0% (Yildiz et
al., 2014), 6.8% (Bayhan et al., 2015), 6.5% (Tokac et al., 2015), 0.8% (Yoldas
et al., 2015), 2% (Saydam et al., 2015), 4.5% (Sabuncuoglu et al., 2015), 2%
(Sarhan et al., 2016), 3.7% (Kose et al., 2017), 3.3% (Sabry et al., 2018) and
7.4% (Abdelnaby et al., 2018), respectively (Table 1).
Discussion
and Conclusion: Recurrence rates after modified Limberg
flap procedure for the treatment of pilonidal disease vary between 0%-10%.
Dispersion of the pits in the gluteal sulcus, various flap sizes, hairiness of
the gluteal region, prior wound infection within the operation field, different
lateralization distances of the flaps from the midline, post-operative wound
care, immunosuppression, underreporting and a short follow-up period may play
role in the outcomes after surgical treatment. A drawing template which was
recommended by Yuksel et al. in 2019 may help to standardize modified Limberg
flap procedure in order to facilitate the comparison of end results accurately.
Keywords: Flap, Limberg, Modified, Pilonidal, Recurrence
No comments:
Post a Comment