V. Uluslararası Aksaray Sempozyumu, 3-4 Kasım 2020, Aksaray Üniversitesi
http://aksaraysempozyumu.aksaray.edu.tr/
sıra no: 45 bildiri no: 51 AKSARAY İLİNDE APENDEKTOMİ YAPILAN 1715 HASTANIN SPESMENLERİNİN HİSTOPATOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ RETROSPEKTİF ANALİZİ
sıra no: 47 bildiri no: 53 AKSARAY İLİNDE KOLESİSTEKTOMİ AMELİYATI YAPILAN 1297 OLGUNUN HİSTOPATOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ RETROSPEKTİF ANALİZİ
http://aksaraysempozyumu.aksaray.edu.tr/wp-content/uploads/2020/10/ASU_V.-Sempozyum_10Ekim.pdf
AKSARAY İLİNDE APENDEKTOMİ YAPILAN 1715 HASTANIN
SPESMENLERİNİN HİSTOPATOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ RETROSPEKTİF ANALİZİ
Mehmet Eren Yüksel
Melike Ordu
Özet
Amaç: Bu
çalışmada Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde akut apandisit
nedeniyle apendektomi yapılan hastaların demografik özelliklerinin ve
histopatolojik inceleme sonuçlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu
çalışma için Aksaray Üniversitesi Etik Kurulu’ndan onay alınmıştır
(2019/03-29). Ocak 2014-Mayıs 2019 tarihleri arasında Aksaray Üniversitesi
Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde açık ve laparoskopik yöntemle apendektomi
operasyonu gerçekleştirilen 1715 hastanın spesmenlerinin histopatolojik
inceleme sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: 2014
yılında 140 hastaya apendektomi yapıldı. 2015 yılında 78 hastanın opere
edildiği belirlendi. 61 yaşındaki bir erkek hastada düşük dereceli müsinöz
neoplazm saptandı. 2016 yılında 191 hasta opere edildi. 45 yaşında bir kadın
hastada karsinoid tümör saptandı. 2017 yılında 442 hastanın opere edildiği
belirlendi. 20 yaşındaki bir kadın hastada mukosel, 40 yaşındaki bir erkek
hastada ise düşük dereceli müsinöz neoplazm saptandı. 2018 yılında 736 hastanın
opere edildiği saptandı. 40 yaşındaki erkek hastada düşük dereceli müsinöz
neoplazm, 39 yaşındaki erkek hastada nöroendokrin tümör ve 85 yaşındaki kadın
hastada adenokarsinom saptandı. 2019 yılının ilk dört ayında ise toplam 128
hasta opere edildi.
Sonuç: Aksaray
Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2014-2019 yılları arasında
sırasıyla 140, 78, 191, 442, 736, 128 hastaya apendektomi ameliyatı
yapılmıştır. Apendektomi yapılan 1715 hastanın 3’ünde (%0.17) düşük dereceli
müsinöz neoplazm, 2’sinde (%0.11) nöroendokrin tümör, 1’inde (%0.05) mukosel ve
1 (%0.05) hastada adenokarsinom saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Apandisit, Apendektomi, Histopatoloji
HISTOPATHOLOGICAL
EXAMINATION RESULTS OF THE SPECIMENS OF 1715 PATIENTS WHO UNDERWENT
APPENDECTOMY AT AKSARAY PROVINCE: A RETROSPECTIVE STUDY
Abstract
Objective: The aim of this study was to
evaluate demographics and histopathological examination results of patients who
underwent appendectomy for acute appendicitis at Aksaray University Training
and Research Hospital.
Methods: This study was approved by Aksaray
University Ethics Committee (2019/03-29). Histopathological examination results
of the specimens of 1715 patients who underwent open and laparoscopic
appendectomy at Aksaray University Training and Research Hospital between
January 2014 and May 2019 were evaluated retrospectively.
Results: In 2014, appendectomy was
performed on 140 patients. In 2015, 78 patients were operated. A low-grade
mucinous neoplasm was detected in a 61-year-old male patient. In 2016, 191
patients were operated. Carcinoid tumor was detected in a 45-year-old female
patient. In 2017, it was identified that 442 patients were operated. A mucocele
was observed in a 20-year-old female patient and a low-grade mucinous neoplasm
was detected in a 40-year-old male patient. In 2018, 736 patients were
operated. A low-grade mucinous neoplasm in a 40-year-old male patient, a
neuroendocrine tumor in a 39-year-old male patient, and an adenocarcinoma in a
85-year-old female patient were detected. In the first four months of 2019, a
total of 128 patients were operated.
Conclusion: Between 2014 and 2019,
appendectomy was performed on 140, 78, 191, 442, 736, 128 patients respectively
at Aksaray University Training and Research Hospital. Of the 1715 patients who
underwent appendectomy, low-grade mucinous neoplasm was detected in 3 (0.17%)
patients, neuroendocrine tumor in 2 (0.11%) patients, mucocele in 1 (0.05%)
patient and adenocarcinoma in 1 (0.05%) patient.
Keywords: Appendicitis, Appendectomy, Histopathology
Giriş
Akut apandisit apendiksin inflamasyonu olup, akut
apandisitin en önemli nedeni apendiks lümeninin obstrüksiyonudur. Akut
apandisitin etyolojisinde genellikle fekalitler ve lenfoid hiperplazi rol
oynar. Bununla birlikte akut apandisit, benign nöroma, mukosel, müsinöz kistadenom,
endometriozis, gastrointestinal stromal tümör, apendiksin karsinoid tümörleri,
hiperplastik polip, lenfoma, lösemi, divertikülit, tüberküloz ve parazitik
enfeksiyonlar nedeniyle de oluşabilir. Akut apandisit, akut karın ağrısının en
yaygın nedenlerinden biridir (Malhotra & Bawa, 2020). Akut apandisitin görülme sıklığı etnik köken,
cinsiyet, yaş, obezite ve mevsimsel değişikliklere göre farklılık gösterir
(Gorter et al., 2015). Akut apandisit her yaş grubunda görülebilmesine rağmen
10 ile 20 yaş arasında epey sık görülmektedir. Akut apandisitin temel tedavisi
cerrahi apendektomidir. Apendektomi açık cerrahi veya laparoskopik yaklaşım ile
yapılabilir. Apendektomi örneklerinin histopatolojik olarak incelenmesi için
protokoller çeşitli hastanelerde farklılık göstermektedir (Malhotra
& Bawa, 2020). Karsinoid tümör,
apendektomi örneklerinde en sık bulunan neoplazm olup, insidans %0.13 ile %2.4
arasında değişmektedir. Divertikülit, tüberküloz, endometriyozis gibi diğer
nadir görülen bulgularla ise hastaların %1.4 ile %2.4'ünde karşılaşılabilir.
Adenokarsinom görülme sıklığı ise %1’in altındadır (Gorter et al., 2015). Bu
çalışmada, Aksaray Üniversitesi Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’nde akut apandisit nedeniyle apendektomi yapılan hastaların
demografik özelliklerinin ve histopatolojik inceleme sonuçlarının retrospektif
olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem
Bu çalışma için Aksaray Üniversitesi
Etik Kurulu’ndan onay alınmıştır (2019/03-29). Ocak 2014-Mayıs 2019 tarihleri
arasında Aksaray Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde açık ve
laparoskopik yöntemle apendektomi operasyonu gerçekleştirilen 1715 hastanın
spesmenlerinin histopatolojik inceleme sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular
2014 yılında 0-18 yaş arası 42 erkek ve 31 kadın
hasta, 18-30 yaş arası 16 erkek ve 16 kadın hasta, 30-70 yaş arası 21 erkek ve
14 kadın hasta olmak üzere toplam 140 hastaya apendektomi yapıldığı saptandı.
2015 yılında 0-18 yaş arası 27 erkek ve 9 kadın hasta, 18-30 yaş arası 3 erkek
ve 16 kadın hasta, 30-70 yaş arası 13 erkek ve 10 kadın hasta olmak üzere
toplam 78 hastanın opere edildiği belirlendi. 61 yaşındaki bir erkek hastada
düşük dereceli müsinöz neoplazm saptandı. 2016 yılında 0-18 yaş arası 59 erkek
ve 28 kadın, 18-30 yaş arası 28 erkek ve 19 kadın hasta, 30-70 yaş arası 31
erkek ve 26 kadın hasta olmak üzere toplam 191 hasta opere edildi. 45 yaşında
bir kadın hastada karsinoid tümör saptandı. 2017 yılında 0-18 yaş arası 146 erkek
ve 96 kadın, 18-30 yaş arası 58 erkek ve 32 kadın hasta, 30-90 yaş arası 62
erkek ve 48 kadın hasta olmak üzere toplam 442 hastanın opere edildiği
belirlendi. 20 yaşındaki bir kadın hastada mukosel, 40 yaşındaki bir erkek
hastada ise düşük dereceli müsinöz neoplazm saptandı. 2018 yılında 0-18 yaş
arası 277 erkek ve 173 kadın, 18-30 yaş arası 40 erkek ve 43 kadın hasta, 30-90
yaş arası 19 erkek ve 84 kadın hasta olmak üzere toplam 736 hastanın opere
edildiği saptandı. 40 yaşındaki erkek hastada düşük dereceli müsinöz neoplazm,
39 yaşındaki erkek hastada nöroendokrin tümör ve 85 yaşındaki kadın hastada
adenokarsinom saptandı. 2019 yılının ilk dört ayında 0-18 yaş arası 37 erkek ve
29 kadın, 18-30 yaş arası 16 erkek ve 5 kadın, 30-70 yaş arası 29 erkek ve 12 kadın
hasta olmak üzere toplam 128 hasta opere edildi.
Tartışma
Akut apandisit genel cerrahi bölümünde en sık
karşılaşılan acil cerrahi gerektiren tanılardan biridir. Bu nedenle, akut
apandisit tedavisi için yapılan apendektomi en sık uygulanan cerrahi prosedürlerden
biridir. Yaşam boyu apandisit gelişme riskinin %7 olduğu belirtilmiştir. Ancak
akut apandisitin görülme oranı ülkeler arasında değişiklik gösterir (Jat et
al., 2015). Karın ağrısı, akut apandisit saptanan hastaların temel başvuru
şikayetidir (Humes & Simpson, 2006). Görüntüleme yöntemlerindeki
ilerlemelere rağmen, histopatolojik inceleme apandisit teşhisinin doğrulanmasında
altın standart olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, apendektomi
örneklerinin rutin olarak histopatolojik incelemeye gönderilip gönderilmemesi konusunda
fikir birliği olmayıp, operasyon sonrası apendiks spesmenlerinin rutin olarak
histopatolojik incelenmesinin yapılıp yapılmayacağı merkezler arasında ve tıbbi
literatürde farklılıklar gösterir (Jat et al., 2015). Akut apandisitte tanıyı
doğrulamak için rutin histopatolojik değerlendirme yapılmasının diğer önemli
patolojik ayrıntıları ortaya çıkarabileceği belirtilmektedir (Kanishka et
al., 2014). Öte yandan, ameliyat sırasında belirgin bir makroskopik anormallik
olmadıkça apendektomi örneklerinin rutin olarak histopatolojik incelemeye
gönderilmemesi gerektiği görüşü de mevcuttur (Jones et al., 2007). Jat ve
ark. 480 apendektomi örneğinin histopatolojik incelemesini retrospektif olarak
değerlendirmiş olup, apendiksin karsinoid tümörü gibi olağandışı herhangi bir
histolojik bulgu ile karşılaşmadıklarını bildirmişlerdir (Jat et al., 2015). Monajemzadeh
ve ark. yaşları 10 ay ile 15 yıl arasında değişen ve akut apandisit nedeniyle
apendektomi yapılan 947 çocuk hastanın apendektomi spesmenlerinin
histopatolojik incelemesini değerlendirmiştir. Monajemzadeh ve ark. 152 (%16)
hastanın invajinasyon, Meckel divertikülü, inkarsere herni, malrotasyon,
Hirschsprung hastalığı gibi apandisit dışı nedenlerle ameliyat edildiğini
saptamışlardır (Monajemzadeh et al., 2011). Jones ve ark. akut apandisit
bulguları gösteren ve bu nedenle apendektomi yapılan 1225 hastanın
histopatoloji örneklerini değerlendirmiştir. Jones ve ark. çalışmalarında 11
hastada paraziter enfeksiyon, 3 hastada endometriyozis, 6 hastada Crohn
hastalığı, 13 hastada karsinoid tümör, 6 hastada müsinöz kistadenom, 4
hiperplastik polip, 2 hastada primer adenokarsinom ve 1 hastada metastatik over
adenokarsinomu tespit edildiğini bildirmiştir (Jones et al., 2007). Emre ve ark.
ise apendisit nedeniyle apendektomi
yapılan 17-85 yaş arası 1255 hastanın 11’inde karsinoid tümör, 8’inde Enterobius vermicularis nedeniyle oluşan paraziter enfeksiyon, 6’sında granülomatöz
inflamasyon, 2’sinde endometriozis ve 1’er hastada mukosel, eozinofilik
infiltrasyon, Taenia saginata enfeksiyonu
ve apendiküler divertikülit saptamıştır (Emre et al.,
2013). Yapılan değişik çalışmalarda, apandisit ön tanısı ile apendektomi
ameliyatı yapılan hastaların spesmenlerinin histopatolojik incelemelerinde
apandisitin yanı sıra, paraziter enfeksiyonlar, endometriozis ve benign ve
malign tümörlerin de farklı oranlarda saptandığı görülmektedir.
Sonuç
Aksaray
Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2014 – 2019 yılları arasında
sırasıyla 140, 78, 191, 442, 736, 128 hastaya apendektomi ameliyatı
yapılmıştır. Apendektomi yapılan 1715 hastanın 3’ünde (%0.17) düşük dereceli
müsinöz neoplazm, 2’sinde (%0.11) nöroendokrin tümör, 1’inde (%0.05) mukosel ve
1 (%0.05) hastada adenokarsinom saptanmıştır. Yapılan bu çalışma ile Aksaray
ilinde 65 aylık süre zarfında yapılan apendektomi operasyonları ile ilgili 1715
olgunun yer aldığı en geniş vaka serisi yayınlamış olup, incelenen apendektomi materyallerinde
farklı patolojik bulgular ve çok nadir de olsa %0.05 oranında adenokarsinom
saptandığından operasyon sonrası tüm apendektomi spesmenlerinin histopatolojik
olarak incelenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
KAYNAKÇA
Emre,
A., Akbulut, S., Bozdag, Z., Yilmaz, M., Kanlioz, M., Emre, R., & Sahin, N.
(2013). Routine histopathologic examination of appendectomy specimens:
retrospective analysis of 1255 patients. International surgery, 98(4),
354–362. https://doi.org/10.9738/INTSURG-D-13-00098.1
Gorter,
R. R., Eker, H. H., Gorter-Stam, M. A., Abis, G. S., Acharya, A., Ankersmit,
M., Antoniou, S. A., Arolfo, S., Babic, B., Boni, L., Bruntink, M., van Dam, D.
A., Defoort, B., Deijen, C. L., DeLacy, F. B., Go, P. M., Harmsen, A. M., van
den Helder, R. S., Iordache, F., Ket, J. C., … Bonjer, J. (2016). Diagnosis and
management of acute appendicitis. EAES consensus development conference 2015. Surgical
endoscopy, 30(11), 4668–4690. https://doi.org/10.1007/s00464-016-5245-7.
Humes,
D. J., & Simpson, J. (2006). Acute appendicitis. BMJ (Clinical research
ed.), 333(7567), 530–534. https://doi.org/10.1136/bmj.38940.664363.AE
Jat,
M. A., Al-Swailmi, F. K., Mehmood, Y., Alrowaili, M., & Alanazi, S. (2015).
Histopathological examination of appendicectomy specimens at a district
hospital of Saudi Arabia. Pakistan journal of medical sciences, 31(4),
891–894. https://doi.org/10.12669/pjms.314.7453.
Jones, A.E., Phillips, A.W., Jarvis, J.R. et
al. The value of routine histopathological examination of appendicectomy
specimens. BMC Surg 7, 17
(2007). https://doi.org/10.1186/1471-2482-7-17.
Kanishka D.P.C.,
Samarasekara, N., Sivaganesh, S., De Zoysa, I. (2014). What Can Histopathology
Say About Acute Appendicitis?, American Journal of Clinical Pathology, 142
(Suppl 1). https://doi.org/10.1093/ajcp/142.suppl1.233.
Malhotra, K., & Bawa, A. (2020). Routine
Histopathological Evaluation After Appendectomy: Is It Necessary? A Systematic
Review. Cureus, 12(8), e9830. https://doi.org/10.7759/cureus.9830.
Monajemzadeh,
M., Hagghi-Ashtiani, M. T., Montaser-Kouhsari, L., Ahmadi, H., Zargoosh, H.,
& Kalantari, M. (2011). Pathologic evaluation of appendectomy specimens in
children: is routine histopatholgic examination indicated?. Iranian journal
of pediatrics, 21(4), 485–490.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
AKSARAY İLİNDE KOLESİSTEKTOMİ AMELİYATI YAPILAN 1297 OLGUNUN HİSTOPATOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ RETROSPEKTİF ANALİZİ
Mehmet Eren Yüksel, Melike Ordu
Özet
Amaç: Kolesistektomi yapılan hastalarda cerrahi olarak çıkarılan örneklerin
rutin histopatolojik incelemeye gönderilmesinin gerekip gerekmediği tartışma
konusudur. Bazı yazarlar, kolesistektomi materyallerinin yalnızca polip, nodül,
ülser, safra kesesi duvar endurasyonu ve karaciğer duvarına penetrasyon gibi
şüpheli durumlarda histopatolojik olarak incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu
çalışmada Aksaray ilinde kolesistektomi ameliyatı yapılan olguların
histopatolojik inceleme sonuçlarının analizinin yapılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Aksaray Üniversitesi’nden Etik Kurul onayı alınmıştır (2019/03-36).
Ocak 2015 – Haziran 2019 tarihleri arasında Aksaray Üniversitesi Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’nde açık ve laparoskopik yöntemle kolesistektomi ameliyatı
yapılan 1297 vakanın kolesistektomi spesmenlerinin histopatolojik inceleme
sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: 2015 yılında kolesistektomi ameliyatı yapılan 246 vakanın
203’ü kadın (19-81 yaş), 43’ü erkek (20-83 yaş)
idi. 2016 yılında gerçekleştirilen 319 kolesistektomi ameliyatında 253
kadın hasta (14-88 yaş) ve 66 erkek hastanın (23-80 yaş) histopatoloji
sonuçları incelendi. 66 yaşında bir erkek hastada az diferansiye adenokarsinom
saptandı. İki erkek hastada intestinal metaplazi görüldü. 2017 yılında yapılan
314 kolesistektomi ameliyatında 252 kadın (15-80 yaş) ve 62 erkek hastanın
(19-74 yaş) histopatoloji sonuçlarında malignite saptanmadı. Ancak, 2018
yılında 231 kadın (13-80 yaş) ve 61 erkek hastanın (13-74) histopatoloji
sonuçları incelendiğinde 44 ve 48 yaşında iki erkek hastada yüksek dereceli
displazi ve 48 yaşında bir erkek hastada adenokarsinom saptandı. 14 hastanın
safra kesesinde intestinal metaplazi, 10
hastada pilorik metaplazi, 7 hastada kolesterol polibi ve 2 hastada
hiperplastik polip izlendi. 2019 yılında yapılan 126 kolesistektomi
ameliyatında 88 kadın (18-79 yaş) ve 38 erkek hastanın (23-86 yaş) spesmenlerinin
histopatolojik incelemesinde 20 olguda intestinal metaplazi tespit edildi.
Sonuç: Buna göre kolesistektomi yapılan toplam 1297 hastanın 1027’si
(%79.18) kadın, 270’i (%20.82) erkekti. Opere edilen en genç hasta 13, en yaşlı
hasta 88 yaşındadır. Adenokarsinom görülme sıklığı %0.15’tir. Yüksek dereceli
displazi görülme sıklığı da %0.15 olarak saptanmıştır. Söz konusu bulgular, kolesistektomi
materyallerinde nadir de olsa malignite tespit edildiğinden, tüm kolesistektomi
materyallerinin histopatolojik olarak incelenmesi gerektiğini göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: histopatoloji, kolesistektomi,
malignite
RETROSPECTIVE ANALYSIS OF HISTOPATHOLOGICAL EXAMINATION OF 1297
CASES WHO UNDERWENT CHOLECYSTECTOMY AT AKSARAY PROVINCE
Abstract
Objective:
Whether surgically removed specimens of patients who underwent cholecystectomy
should be sent for routine histopathological examination is a matter of debate.
Some authors stated that cholecystectomy materials should only be examined
histopathologically in suspected cases such as polyps, nodules, ulcers,
gallbladder wall induration, and liver wall penetration. In this study, it was
aimed to analyze the histopathological examination results of patients who
underwent cholecystectomy at Aksaray province.
Method: Ethics
Committee approval was obtained from Aksaray University (2019/03-36).
Histopathological examination results of cholecystectomy specimens of 1297
cases who underwent cholecystectomy with open and laparoscopic techniques at
Aksaray University Training and Research Hospital between January 2015 and June
2019 were evaluated retrospectively.
Results: Of the
246 cases who underwent cholecystectomy in 2015, 203 were female (age:19-81
years old) and 43 were male (age:20-83). Within 319 cholecystectomy operations
performed in 2016, histopathology results of 253 female patients (age:14-88)
and 66 male patients (age:23-80) were examined. A poorly differentiated
adenocarcinoma was detected in a 66-year-old male patient. Intestinal
metaplasia was observed in two male patients. Within 314 cholecystectomy
operations performed in 2017, no malignancy was found in histopathology results
of 252 women (age:15-80) and 62 male patients (age:19-74). However, when the
histopathology results of 231 female (age:13-80) and 61 male patients (age:13-74)
were examined in 2018, high-grade dysplasia was detected in two male patients
aged 44 and 48 years, and adenocarcinoma in a 48-year-old male patient.
Intestinal metaplasia in 14 patients, pyloric metaplasia in 10 patients,
cholesterol polyp in 7 patients and hyperplastic polyps in 2 patients were
observed. The histopathological examination of specimens of 88 female
(age:18-79) and 38 male patients (age:23-86), after 126 cholecystectomy
operations performed in 2019, revealed intestinal metaplasia in 20 cases.
Conclusion:
According to these findings, 1027 (79.18%) of 1297 patients who underwent
cholecystectomy were female and 270 (20.82%) were male. The youngest patient who
underwent cholecystectomy was 13 years old and the oldest patient was 88 years
old. The incidence of adenocarcinoma was 0.15%. The incidence of high-grade
dysplasia was also found to be 0.15%. These findings indicate that even
malignancy is rarely encountered, all cholecystectomy materials should be sent
for histopathological examination.
Keywords: histopathology, cholecystectomy, malignancy